Ekonomik ve politik sıkıntılar,
ülkeler arası çıkar çatışmaları, iç savaşlar, doğal afetler, kıtlık, açlık, salgın hastalıklar, Yaygın insan hakları ihlalleri gibi nedenler dolayısıyla, gün geçtikçe artan yasa dışı göç olayları konusunda Türkiye, transit ve hedef ülke konumunda bulunuyor. Türkiye'ye 2010 yılında 8 bin 825 yabancı iltica-sığınma başvurusunda bulundu. 2011 yılında bu sayı, ekim ayı itibariyle 10 bin 756 kişiye ulaştı. Türkiye'deki toplam sığınmacı sayısı ise 26 bin 807 kişiye çıktı. Son 16 yılda 811 bin 891 yasa dışı göçmen, son 5 yılda da 4 bin 943 yasa dışı göç organizatörü yakalandı.
Türkiye, uluslararası yükümlülüklerini gözeterek göç ve iltica alanındaki mevzuatı ve idari kapasitesini iyileştirmeye çalışıyor. Bu çerçevede yürürlükteki mevzuatta değişiklikler yapıldı ve 2005'te İltica ve Göç Ulusal Eylem Planı kabul edildi. Yine bu alanda uluslararası kuruluşlar ve Avrupa Birliği (AB) ile önemli projeler gerçekleştirildi. Bir kısım projeleri de halen devam ediyor.
AB Eşleştirme ve yatırım projelerinden olan 94 milyon 216 bin 667 euro bedelli "Kabul ve Barınma Merkezlerinin Oluşturulması Projesi" ve 19 bin 500 bin bedelli "Geri Gönderme Merkezleri İnşa Projesi" devam ediyor. Bu projelerle Ankara, İzmir, Kayseri, Gaziantep, Erzurum, Van ve Kırklareli illerinde kabul ve barınma; Ankara ve Erzurum'da geri gönderme merkezi inşa edilecek.
YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU TASARISI TASLAĞI HAZIRLANDI
Kapsamlı bir göç ve iltica mevzuatı ve bu alanda uzmanlaşmış bir kurum bulunmaması nedeniyle, göç ve iltica alanında, taraf olunan uluslararası sözleşmelere ve AB müktesebatına uyumlu hukuki ve kurumsal yapının oluşturulmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi için İçişleri Bakanlığına bağlı bir büro oluşturuldu. Bu büro tarafından, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı Taslağı hazırlandı. Tasarı, yabancılar ve iltica konuları ile göç ve iltica alanında uzmanlaşmış bir birim oluşturulması konularını içeriyor. Bu kanun tasarısıyla Türkiye'nin göç ve iltica mevzuatı ile idari sistemi uluslararası insan hakları normlarına ve AB müktesebatına uyumlu hale getirileceği gibi, göç ve iltica alanlarında ihtiyaç duyulan hukuki, idari ve fiziki altyapı da hazırlanmış olacak.