Meselemiz Erzurum’dur..
Ticaretten, siyasete, kültür ve sanattan spora dek Erzurum..
Yaşayan Erzurum..
Meselimiz Erzurum’dur..
Çobandede’den Arslanpaşa’ya, Üç Kümbetlerden Asri mezarlığa..
Yaşanmış Erzurum..
Masalımız Erzurum’dur..
Umudum Babadan Özbek Baba’ya, Çifte Kardeşlerden Habip Baba’ya..
Yaşattığımız Erzurum..
Misalimiz Erzurum’dur..
Bardan Dadaşlığa, Aziziye’den Mecidiye’ye..
Yaşatmaya çalıştığımız Erzurum..
Aslında her şeyimiz Erzurum’dur..
Tarifimiz Erzurum’dur..
Milletvekilimiz Sayın İbrahim Aydemir’in seçkin vurgusuyla, Erzurum bir şehirden fazlası’..
Başka bir ziynete ihtiyaç mı var?
Bir muhabir, bir muharrir, bir gazeteci olarak töresiyle, töreli biçimde Erzurum’u anlatmak ve aktarmak görevimiz.
Şehrin namusundan taviz vermeden..
Şehrin izzetine gölge düşürmeden.
Şehrin haysiyetine leke getirmeden.
Yine Milletvekilimiz Sayın İbrahim Aydemir’in kaydıyla, ‘Erzurum diyen önce ağzını çalkalayacak’.
Erzurum denilince ayağa kalkılacak..
Alvarlı Efemizin üslubunca..
Her meselede dadaşça kıyam kılınacak.
Eğer gazeteciyseniz..
Haberlerle Erzurum’u sütunlara ya da sitelere taşıyorsanız bin dikkat gerek,
‘Erzurum’un’ diye başlayan cümleniz çok dikkat içermeli.
Dahası her şeyi haberdir, dememelisiniz.
Öncelik şehrin asaletine uygunluk olmalı..
Gazetecilik mesleğine başladığım günden beri, bize öncülük eden ağabeyilerimizden özel bir itina ve hassasiyeti ilke edindik.
Erzurumluluk ruhunun dışladığı lekeli haberlere rağbetimiz olmadı.
Milliyetimize, maneviyatımıza ters cürümleri, olayları gündeme taşımadık.
Hatta ötekileştirdik.
Bu sebepten, ‘bugün ne yazmış’ şeklinde bir rağbete muhatap olmasak da, adımız sohbet mahfellerinde geçmese de, biz Erzurum terbiyesine ters düşen haberlerin yazıcısı olmadık.
Elbette tirajımız olmadı..
Elbette iltifata mazhar kılınmadık..
Bu mübarek şehrin hiçbir evladına, tüccarına, sanatkarına, esnafına, siyasetçisine dedikodularla yaklaşmadık.
İftira, bühtan, nemime zihin haritamızda yer almadı.
O yüzden şöhret de bulamadık..
Ancak ve şükür ve şükür ki Erzurumlu kaldık.
Meşhur heykeltraş Michelangelo, ‘Heykel zaten taşın üzerindeydi, biz sadece biz fazlalıkları yontuk’ diyor ya..
Erzurumluluk ruhu bu şehrin toprağında, taşında, suyunda var..
Erzurumluluk ruhu bu şehrin her zerresinde var.
Biz dadaşlık ilkesiyle sadece onlara itibar ettik.
Bildik ki, dadaşlık bu şehrin özünde var..
Ona hizmet etmeyi yeğledik.
Bildik ki, Erzurum’la ilgili en önemli kısımları anlatmak, önemsiz ve gereksiz kısımları ise dile getirmemektir amacımız.
Ecdadın ifadesiyle ‘Erzurum’un efradını cami, ağyarını mani’dir görevimiz.
Hiçbir siyasi endişe, hiçbir maddi hesap içinde olmadan Erzurum’a hizmet verenlere vefa..
Dadaşlığı, Erzurum’u bu şehrin sınırları ötesine taşıyanlara sadakat.
Erzurumluluk duruşunu gündem haline getirenlere destek.
Bizim anladığımız Erzurumluluk budur.
Elbette ki Erzurumluluk da budur.
Başka bir yol bilmeyiz.