ESMEK, Akşam Sanat Okulu, Atatürk Üniversitesi Turizm Fakültesi ve meslek liseleri öğrencileri yapmış olduğu yemekleri, jüriye beğendirmek için kıyasıya yarıştı.
Yöresel çorba, ana yemek ve tatlı olmak üzere 3 kategoriden oluşan yarışmada, sadece bir tabak üzerinden değerlendiren yarışmacılara derecelerine göre çeyrek, yarım ve tam altın verildi.
Başkanlığını Kültür Turizm İl Müdürlüğü Folklor araştırmacısı Muhsin Koç’un yaptığı, Atatürk Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Muhammet Sali, Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü İstek Bulut, Filiz Pasin ve Aşçı Orhan Erol’dan oluşan 5 kişilik ekip, katılımcıların yemeklerini değerlendirdi.
En beğenilen ve dereceye giren tabaklar, çorbalarda ayran aşı ve kesme, ana yemeklerde aşmalı yahni, gıliko ve lor dolması, tatlılarda ise kadayıf dolması, demir tatlısı ve dut kaysefesi olurken; Aslı Çakır, Furkan Dumlu ve Erzurum Girişimci Kadınlar Derneğini temsilen katılan Cahide Cıran’ın hazırlamış olduğu tabaklar birinci oldu.
Her yıl düzenli olarak yapılan geleneksel ev yemekleri yarışmasında yapılan yemekler renk, koku, tat ve sunum olarak değerlendirmelerden geçiyor. Katılımcıların yapacağı yemekleri önceden araştırmaları, yapmış olmaları yemeği lezzet açısından oldukça etkiliyor.
Jüri üyelerinden Orhan Erol, katılımcıların kullandıkları malzemelerde besin değerlerine dahi önem gösterdiklerini belirterek, besin değerlerinin kaybolmaması için de püf noktaları verdi. Erol, “Salataların iri doğranması sirkeli su ile yıkanması gerekiyor. Buz olan bir etin çözülme aşaması mutlaka süzerek olmalı, içerisinde kan barındırmaması gerekli. Sebzelerin yetiştiği bölgelerdeki kirli sudan etkilenebileceği ve kir barındıracağı için mutlaka yenilmeden önce bol su ile yıkanması lazım” diye belirtti.
Erol, günümüzün hızına yetişebilmek için küçükbaş hayvanlara yapılan hızlı büyüme işlemleri açısından da “Tavuk 45 günde büyüyor, testosteron hormonu ve antibiyotikle büyütülen tavuklar yumuşak doku enfeksiyonuna sebep oluyor. Hayvanların beslenmesi açısından düzenlemeler yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dereceye giren Atatürk Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları öğrencilerinden Muhammet Yusuf Kartal ise, “Ne kadar bu işin mutfağında yer almış olsalar da annelerimizin ablalarımızın yaptığı yemekleri tutmaz biz aslında işin daha çok görselliğiyle, sanatıyla uğraşıyoruz. Yıllardır aynı tabaklarda aynı tencerelerde yemek pişiren annelerimizin sunmuş olduğu tat her şeyin önünde gelir. Bizim bu bölümde olmamızın amacı yemeği görselle satmak, isterse en kötü yemek olsun bir yemeğin sunumu o yemeği mutlaka sattırır ama şu an bu organizasyonda yemeklerimiz renk, tat, koku, sunum gibi birçok açıdan değerlendirmeye giriyor” dedi.
Erzurum’un yöresel yemeklerinden olan 'gıliko'yu yarışma için hazırlayan Emine Özlem Kekeç ise yemeğini bulgurun tuz ve un ile yoğrulmasıyla oluştuğunu ama farklılık katmak için iç bonfile ile birleştirdiğini söyledi. Sunum konusunda ev hanımlarının onları motive ettiğini söyleyen Kekeç, kendinden emin olmasına rağmen çok heyecanlı olduğunu söyledi.
Ev hanımları için sunum tavsiyeleri veren gastronomi öğrencileri, “Hanımlar sunumlarını abartmasınlar, kendilerini kasmasınlar, anlık akıllarına ne geliyorsa yapabilirler. Yemeği öylece tabağa boca etmek yerine yaptıkları yemeğin salça sosundan tabağa bir kaşık çekerek görsellik oluşturabilirler. Bir maydanoz yaprağı bile her şeyi değiştirebilir” dediler.