Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz.
Ankara’nın havası puslu. Ülkemizin üzerine kara basan gibi çöken sis perdesi dağılmış, egemen güçler tarafından devreye sokulan uluslararası kirli plan tam anlamıyla bertaraf edilmiş, durum kontrol altına alınmış, tehlike atlatılmış değil.
Milli birlik ve bütünlüğümüz saldırı altında.
Mesele sanıldığı gibi sadece dershane ile rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan ibaret değil.
Anglosakson-Yahudi ittifakının başlattığı çok uluslu, çok boyutlu savaş devam ediyor…
Hedefte Başbakan Erdoğan, Türkiye var.
Üç seçim sürecinde adım adım devre dışı bırakılan Erdoğan’dan sonra Siyonistlerin uydusu konumunda bir ülke planı yapılıyor.
Erdoğansız Türkiye planının nedeni açık: Altında Erdoğan’ın imzası olan icraatlar.
Hatırlayın bir rahmetli Menderes’in durumunu.
Çoğunluğu CHP’li yüksek bürokrat ile içerdeki işbirlikçi cuntacıların oluşturduğu ABD destekli elitler iktidarı Demokrat Parti’den zorla almışlardı.
Menderes ile dava arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, “Hayatta kalırlarsa kısa sürede yeniden iktidara gelirler” korkusuyla alelacele dar ağacına çekilmişti.
Bu üç ismin ortak özelliği ise Mason olmamaları, yani yerli olmaları idi.
İsimleri tarihe altın harflerle “Demokrasi kahramanı” olarak kazınan bu üç dev isim, ezanı aslına çevirmenin bedelini canlarıyla ödedi.
Ardından Erbakan hocanın hedefleri dahi, Siyon merkezini harekete geçirmeye yetti.
Erbakan’ı asamadılar ama sağ iken bir daha siyaset yapamasın diye bin kere diri diri mezara gömüp üzerine de beton döktüler.
Bugün Başbakan Erdoğan, Abdülhamit Han’ı tahttan indirenlerin, Menderes’i ipe çekenlerin, Erbakan’ı iktidardan edenlerin hedefi halinde…
İsimler önemli değil zaten. Adres net…
****
Erdoğan muhafazakarların zorla ellerinden alınan hak ve taleplerinin çoğunu yerine getirdi/getirmeye de devam ediyor.
Şu yapılanlar 10 yıl önce söylense hangimiz inanırdık:
1-Kur’an-ı Kerim öğrenimindeki yaş sınırının kaldırılması. Okullarda Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin hayatının seçmeli ders haline getirilmesi.
2-TBMM’de başörtüsü sorununun çözülmesi.
3-Kamu’daki başörtüsü yasağının kaldırılması.
4-İmam Hatip’lerin orta kısmının yeniden açılması.
5-Katsayı zulmünün son bulması, İmam Hatip mezunlarının önünün yeniden açılması.
6- Faiz lobisinin ülkeyi soymasının önüne geçilmesi, enflasyonun tek haneli rakama çekilmesi.
7-IMF’ye olan borcun sıfırlanması.
8-Yerli yazılımların, milli silahların yapılır hale gelmesi.
9-Nükleer santrallerin inşasına başlanması.
10-Terör devleti İsrail’e “Bir dakika” denilmesi.
11-İsrail’e tarihinde ilk defa özür dilettirilmesi.
12-BM’nin yapısının sorgulanır hale gelmesi…
İşte bu icraatlar dış mihrakları ve içerideki taşeronlarını rahatsız etti.
Şimdi Türkiye’ye ve Başbakan’a bedel ödettirmek istiyorlar.
Ama Müslüman yılanın deliğinden bir kere ısırılır.
Erdoğan bugünlere hep bedel ödeye ödeye, kendi ifadesiyle “çarpışa çarpışa” geldi.
Karşılaştığı zorlukları, darlıkları, engelleri milletine götürdü hep…
Bugün ortaya çıkan sorunları, engelleri Obama değil yine Erdoğan kaldıracaktır.
Uğuruna seve seve canını vermeyi, kefen giymeyi göze aldığı milletiyle birlikte.
Bu engeller de aşılır, bugünler de geçer.
Yeter ki vatan sağ olsun...