Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESP) tarafından düzenlenen basın toplantısında 17 Aralık operasyonu ile birlikte yaşan süreç değerlendirildi yapılan dinlemelere tepki gösterildi.
MÜSİAD Erzurum Şube Başkanlığı’nda düzenlene toplantıda ESP Başkanı Kadir Demirbüken yaptığı açıklamada, “Sizlerin de malumu olduğu üzere, 17 Aralık’tan bu yana Türkiye her yeni güne yeni gelişmelerle, her günün sonuna da yeni iddia ve tartışmalarla girmektedir… “Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması” iddialarıyla başlayan bu süreç, son zamanlarda toplumsal huzuru dahi tehdit eder bir hal almakla kalmamış; kanunların, insan temel hak ve hürriyetlerinin maalesef ihlal edildiğini de, gözler önüne sermiştir… Daha açık bir biçimde ifade etmek gerekirse; siyasetçilerden bürokratlara, işadamlarından STK temsilcilerine varıncaya kadar binlerce insan kanun dışı yollarla dinlenmiş, özel hayatın gizliliği ve mahremiyet, deyim yerinde ise; ellerde adeta oyuncak edilmiştir… Bugün yaşadığımız bu olayların, aslında 1960, 1971 ve 1980 ihtilalleriyle 28 Şubat müdahalesinin yapıldığı dönemlerdeki karanlık oyunların farklı birer versiyonu olduğunun hepimiz farkındayız… O dönemlerde de masum binlerce insan maddi ve manevi açıdan mağdur edilmişti, bugün de ediliyor… Hatta bugün yaşadıklarımız, geçmişte çekilen onca sıkıntıyı bile neredeyse gölgede bırakma yolunda emin adımlarla ilerliyor” dedi.
Kanunsuzca ve ahlaksızca gerçekleştirilen dinleme operasyonları ve insanların özel yaşamlarına kadar uzanan karanlık kulakların Erzurum’u da dinlediğini dile getiren Demirbüken, “Şehrimizin ileri gelenlerinden daha birçok ismin kanunsuzca dinlendiğini düşündüğümüz bu ahlaksız girişim kapsamında Abdulsettar Demir, Erdal Güzel ve Raci Solmaz beyler de dinlenmişlerdir. Milli ve manevi değerlerine bağlı, her biri kendi alanında prestij sahibi, yaşadıkları çevrelere kuşkusuz sosyal, ekonomik ve kültürel faydalar sağlayan, ortak paydaları Erzurum olan ve yine Erzurum’un gelişip kalkınabilmesi noktasında her birinin azami çaba gösterdiğinden emin olduğumuz bu isimler, maalesef kanunsuzca dinlenmiş; üstelik “terör”le itham edilmek suretiyle onur, şeref ve haysiyetleriyle de oynanmıştır. Bizler, yani Erzurum Sivil Toplum Platformu olarak, Erzurum’un marka değerleri olarak kabul ettiğimiz bu isimlerin böyle bir muameleye maruz kalmış olmalarını kabul edemiyoruz. Bu kanunsuzluğun faili ya da failleri kim olursa olsun, hangi amaca ve hangi kaynağa hizmet ediliyorsa edilsin, muhataplarının bir an önce tespit edilip, hesabının mutlaka sorulmasını istiyoruz. Kamuoyu tarafından bilinmelidir ki; Şu anda bulunduğumuz bu serzeniş, insanları dinlemek ya da fişlemek suretiyle girişilen kanunsuzluğa ve ahlaksızlığa sadece bir itiraz değildir… Bizim bu serzenişimiz, aynı zamanda ülkenin milli birlik ve beraberliğine, kazanımlarına, normalleşmesine, demokratikleşmesine ve toplumsal huzurun bozulmasına kasteden ya da kastedecek girişimlerin tamamına birden itiraz niteliğindedir…
Tekraren ifade ediyor ve buradan basın aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz… Diyoruz ki; Karanlık emellere hizmet edildiği aşikar olan bu kanunsuzluğun fail ya da failleri ivedilikle tespit edilmeli, gerekli hukuki yaptırımlara çarptırılmalı ve hem de en ağır bir biçimde cezalandırılmalıdır… Erzurum Sivil Toplum Platformu olarak; hadisenin hukuki boyutunu Yüce Yargı’ya, sinsi plan ve karanlık oyunlardan müteşekkil bu ahlaksızlığı ve bu kanunsuzluğu ise, kamuoyunun irfanına ve takdirine havale ediyoruz.” Diye konuştu.