SÜLEYMAN GÜRAKSIN
Erzurum Dernekler Federasyonu (ERDEF) Aralık ayı sohbet etkinliğinde İbrahim Hakkı Hazretleri ve Tİllo Işık Hadisesi anlatıldı. ERDEF Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Önal, yaptığı sunumda, ERDEF’in Erzurum değer ve ruhunu ifade eden etkinliklere devam ettiğini, bu kapsamdaki çalışmaların aksatılmadan sürdürüleceğini söyledi.
TOPRAK İBRAHİM HAKKI HZ.LERİNİ ANLATTI
Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin torunlarından Mehmet Feyzullah Toprak katılımcılara, İbrahim Hakkı Hazretleri ve O'nun Tillo'da hocası İsmail Fakirullah Hazretleri için yaptığı türbenin azameti " Tillo Işık Hadisesi " hakkında bilgiler verdi.
Tillolu olmanın yanısıra Erzurumlu olduğunu ve bundan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Toprak konuşmasına Türkçe meali " Hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu? " ayetini okuyarak başladı. Kuran'ın bilenlerin ayrıcalıklı olmasına vurgu yaptığını ve bu nedenle insanların bilenlerden olmaya davet edildiğine işaret eden Toprak, İbrahim Hakkı Hazretlerinin bu ayetin gereğini yerine getirerek bilginin peşine düştüğünü ifade etti.
İLME SAYGI VE İBRAHİM HAKKI
İbrahim Hakkı Hazretleri'nin küçük yaşta başlayan öğrenme ve gelişme sürecinde, hocası ile olan ilişkisinin, tohum ile toprağın, su ile sahranın, ağaç ile meyvenin ilişkisi gibi olduğunu kaydeden Toprak, İbrahim Hakkı Hazretlerinin ilme olan iştiyakının ‘sahranın suya meyil ve özlemi’ne benzediğini aktardı. Toprak, İsmail Fakirullah Hazretlerinin İbrahim Hakkı Hazretlerine doğru akan pınar olduğunu, tohumun büyüyüp meyve veren kocaman bir ağaca dönüştüğünü, bu meyvelerin hem tasavvufta hem müspet ilimlerde yeni nesilleri ve hepimizi beslemeye devam ettiğini ifade etti.
TİLLO AŞINALIĞI
İbrahim Hakkı Hazretleri'nin, hocası İsmail Fakirullah ile olan ilişkilerinin çocukluk, öğretim çağı ve Fakirullah’ın diğer aleme göçü sonrası olarak üç safhada ele alınacağını belirten Toprak, İbrahim Hakkı Hazretleri'nin babası Osman Efendi'nin de bir alim olduğunu, mürşidi için Tillo’da kaldığını kaydetti. Toprak,,İbrahim Hakkı Hazretleri'nin 9 yaşında iken amcası molla Ali ile beraber Tillo’ya babasını görmeye gittiğini, bu esnada İsmail Fakirullah Hazretlerini gören İbrahim Hakkı'nın Fakirullah'a ‘bana babamdan daha yakın ve aşina göründü’ ifadesi ile Tillo aşinalığının başladığını söyledi.
TAKİP EDİLMESİ GEREKEN YOL VE 6 DÜSTUR
9 yaşında hocasına ilk hitabını yazan İbrahim Hakkı'nın, yazdığı hattın her harfinin içerisine küçük yazılar ile yine hocasından öğrendiği ve takip edilmesi gereken yolun aşamalarını kaydettiğini dile getiren Toprak bunları; Evrendeki bütün lezzetlerden kalbin arınması Zühd, Sebeplerin müessiri Yüce Allah olduğu için o na güvenerek kalbin bütün esbap ve müsebbibatlardan arınması Tevekkül, Nefsini ve bütün umurunu Allah'a teslim ederek yakın-uzak, zor-kolay, dini-dünyevi kalbini bütün tedbirlerden arındırılması Tevhid, Nefsin rızasından çıkıp, Allah'ın rızasına girmek, Allah'tan gelen her şeyden lezzet alınması Rıza, Allah'ın rahmetini dileyerek ve gazabından korkarak, O'nun dışındakileri unutup Allah'ı zikretmesi Murakabe ve Kendi çabasıyla nefsi bütün lezzet ve israftan alıkoyması Sabır, olarak sıraladı.
İBRAHİM HAKKI ZÜLCENAHEYN’Dİ
İbrahim Hakkı Hazretleri'nin müsbet ilimler ve tasavvufta zamanının zirvesini yaşadığını, müsbet ilimlere ne kadar hakim olduğunu bilmek açısından yalnız hocası İsmail Fakirullah'a yaptığı kozmoğrafik özelliğe sahip türbeyi göstermenin bile tek başına yeterli olacağını anlatan Toprak,
bu eser ile İbrahim Hakkı'nın hocasına 3 mesaj verdiğini, bunların pozitif ilim, hocaya saygı, yeni yıl mesajı ve teknoloji içerdiğini bildirdi.
Toprak,İbrahim Hakkı'nın hocasına yaptığı türbede Güneş sistemi, Yer küresi, Gök küresi, Rub'ul muceyyip ve Mimarlık bilişimini sergilediğini, böylece tasavvuf ve müsbet ilim tarihinde "zül cenaheyn" vasfına haiz tek şahsiyet olduğunu dile getirdi.
İbrahim Hakkı Hazretlerinin, hocasına saygısı ve bağlığının çok farklı olduğunu, babası Molla Osman'ın mezarının Tillo’da İsmail Fakirullah'ın türbesi ile 6-7 metre mesafeli olduğunu, türbeyi babasına değil hocasına yaptığını belirten TOPRAK, konuşmasının sonunda; İbrahim Hakkı Hazretleri'nin nefis ile savaşı kazanmış, tasavvuf şemsiyesi altında ve zamanında zirveye çıkmış büyük bir zat olduğunu belirterek dinleyenlere teşekkür etmiştir.