Van'daki 7.2 büyüklüğündeki deprem sırasında görev yaptığı Erciş ilçesinde oturduğu bina yıkılan, depremden sağ kurtulduğu ve yaşadığı şok nedeniyle şuurunu kaybettiği sanılan öğretmen Dursun Demir'in hayatını kaybettiği belirlendi.
Depremden yaklaşık 2 ay önce Erciş'e atanan coğrafya öğretmeni Dursun Demir'in (29) oturduğu Beyoğlu Apartmanı 7.2 büyüklüğündeki Van depreminde yıkılmış, binanın enkazındaki arama kurtarma çalışmalarında Dursun Demir'in bulunamadığı bildirilmişti.
Ailesi, depremde yaşadığı şokla şuurunu kaybettiği ve bilinçsizce dolaştığı düşüncesiyle depremin üzerinden geçen yaklaşık 1 aylık sürede Dursun Demir'i aradı. Ancak Dursun Demir'in depremde hayatını kaybettiği ortaya çıkınca ailesi hüzne boğuldu.
Dursun Demir'in ablası Kezban Aslan, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşinin öldüğünü depremde ölenlerin fotoğraflarını teşhis ederek öğrendiklerini bildirdi.
Kardeşinin cesedinin yanlışlıkla Hakkari'ye gönderildiğini belirlediklerini ifade eden Aslan, şunları söyledi:
"Erciş'te depremde ölenlerin fotoğraflarını incelemiştik. 80 kadar cesedin fotoğrafı ise teknik sorunlardan dolayı Ankara'ya gönderilmişti. Ankara'da Emniyet Müdürlüğünün incelemeye aldığı fotoğrafları inceledik ve kardeşimin cesedini teşhis ettik. Kardeşimin yüzü tanınacak haldeydi ve kendisini tanıdık. Erciş Savcılığıyla temasa geçtik. Erciş Devlet Hastanesinde İsa Tekin'e ait olduğu belirlenen sahipsiz bir ceset vardı. O cesedin ailesinin yanlışlıkla Dursun'un cesedini götürdüklerini belirledik. O ailede bir kadın ile iki oğlu depremde ölmüş. Büyük oğulları Hikmet Tekin yerine depremin olduğu ilk günün gecesi kardeşimin cesedini almış ve Yüksekova'da toprağa vermişler. O ailenin babası hastanedeki cesedin oğluna ait olduğunu teşhis etti. Ancak her ihtimale karşı herhangi bir yanlışlık olmaması için DNA sonuçlarına göre hareket edeceğiz."
Depremde ölenlerin cesetlerinin karışmış olma ihtimaline karşı babasından DNA testi için örnek alındığını hatırlatan Aslan, Erciş Savcılığının Yüksekova Savcılığı ile temasa geçtiğini, oradaki Dursun Demir'e ait cesetten alınacak örneklerle DNA testi yapılacağını belirtti.
Hükümet yetkililerinin de olayı takip ettiğini ve DNA testinin hızla sonuçlanacağını beklediklerini ifade eden Aslan, "DNA sonuçlarıyla olay kesinleştikten sonra kardeşimin cenazesinin doğup büyüdüğü Ankara'ya getirilmesini istiyoruz. Yüksekova'ya gidip cenazeyi getirecek gücümüz yok. Devlet kurumlarından destek bekliyoruz" dedi.
Kardeşini Ankara'da toprağa vereceklerini söyleyen Aslan, "Yaklaşık 1 aydır kardeşimin yaşadığı umuduyla onu arıyorduk. Umutlarımız tükendi ve kardeşimin öldüğünü anladık. Ama en azından mezarını bilmek istiyoruz. Mezarına gidip dua etmek istiyoruz. Onun için bu işlemlerin bir an önce bitirilerek kardeşimin cenazesinin Ankara'ya getirilmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Dayı İsmail Hakkı Engin ise deprem haberini aldıkları andan itibaren Dursun öğretmenin Erzurum'da yaşayan amcalarının hemen öğretmenin Van'da yaşadığı apartmana ulaştıklarını ancak aynı apartmanda çocukları yaşayan Hakkarili bir ailenin enkazdaki cesetleri kendi yakınlarının olduğunu öne sürerek göstermediğini söyledi.
İkinci günün akşamında kendisinin de Van'a giderek arama çalışmalarına katıldığını kaydeden dayı Engin, görgü tanıklarının ifadelerinin Dursun öğretmenin yaşadığına ilişkin umutlarını yeşerttiğini ancak sonucun kendilerini yıktığını ifade etti.
DNA sonuçlarının netleşmesinin ardından yeğeninin cenazesinin bir an önce kendilerine verilmesini isteyen dayı Engin, "Bu süreç hızlanırsa ve evladımızın cenazesine kavuşup onu defnedebilirsek acımız biraz olsun hafifleyecek. Yetkililerden bizi evladımıza kavuşturmalarını istiyoruz" dedi.
İlaçlarla sakinleştirilmeye çalışılan Anne Netice Demir de oğlunun cenazesinin en kısa zamanda Ankara'ya getirilerek defnedilmesini istediğini ifade etti.
23 Ekimde meydana gelen Van depreminde Erciş'te oturan coğrafya öğretmeni Dursun Demir'in oturduğu Beyoğlu Apartmanı depremde yıkılmıştı. Cenazesinin bina enkazından çıkmadığı bildirilince Dursun Demir'in depremden sağ kurtulduğu, depremde yaşadığı şok nedeniyle şuurunu kaybettiği, bilinçsizce dolaştığı düşünülmüştü. Ailesinin fotoğraflarını bastırıp Erciş sokaklarında dağıttığı Dursun öğretmeni sağ gördüğünü söyleyen çok sayıda insan umutları artırmıştı.