Büyükşehir Belediyesi, 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Deprem Haftası nedeniyle önemli bir etkinliğe imza attı.
“Depremi Unutmayalım” adlı eğitim semineri yoğun bir katılımla gerçekleşti. İbrahim Erkal Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen seminere Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, çok sayıda davetli ve vatandaşlar katıldı.
Erzurum Valisi Okay Memiş, burada yaptığı konuşmada, “Erzurum olarak başka şeylere imrenecek bir kent değiliz. Bu şehir bin yıllık Türk-İslam medeniyetinin merkezi Anadolu'nun doğusunda ki en önemli vilayettir. Biz hocalarımıza güveniyoruz, akademisyenlerimize de güveniyoruz, vatandaşlarımıza da güveniyoruz. Deprem bir Türkiye gerçeğidir. Bu konuda özellikle böylesine önemli bir etkinliği düzenleyen Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen Bey ve ekibine çok teşekkür ediyorum” dedi.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı da, burada yaptığı konuşmada, “Ülkemiz deprem kuşağında olan bir ülke Erzurum’da bilindiği gibi Kuzeydoğu Anadolu Fay Hattı üzerinde olan bir vilayetimiz. Bu açıdan deprem konusunu Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak çok önemsiyoruz. Deprem bölgesinde olmamız vesilesiyle depreme uygun bina teknikleri ve zemin etüt çalışmalarını çok önemsediğimizi ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, “Ülkemiz; bulunduğu coğrafi konum, jeolojik yapısı ve iklim özellikleri nedeni ile birçok doğal afet riski ile karşı karşıyadır. Bu afetlerin başında deprem gelmektedir. Ülkemizin topraklarının tamamına yakınında deprem riski bulunmaktadır. Erzurum ve çevresinin tektonik olarak ülkemizin en aktif bölgelerinden olduğunu söyleyebiliriz. İlimizde kentsel dönüşümü zorunlu kılan temel faktörlerin başında ‘Deprem’ gerçeği gelmektedir” şeklinde konuştu.
Başkan Sekmen: “250 civarında toplanma alanı belirledik”
“Acı tecrübelerle kendisini fark ettiren bu gerçek, kentsel dönüşümün ve kentsel yenilenmenin bir zorunluluk olduğunu gözler önüne sermektedir” diyen Başkan Sekmen, şunları kaydetti:
“2018 yılında yayımlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritası da bunu kanıtlar niteliktedir. Yayımlanan haritada Erzurum’un da aralarında bulunduğu 6 ilin deprem riskinin artmış olduğunu görmekteyiz. Bu durum deprem gerçeğinin daha bilinçli olarak ele alınmasını ve kentsel dönüşüm çalışmalarının ilimizde bir an önce tamamlanmasının zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak AFAD İl Müdürlüğü ve ilçe belediyeleri ile beraber, il ve ilçe merkezlerinde Acil Durum Toplanma Alanlarının belirlenmesi ile ilgili çalışmalar koordineli bir şekilde yürütülerek, yaklaşık 250 civarında toplanma alanı belirlenmiştir. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiğimiz 2014 yılından bu yana yürüttüğümüz Kentsel Dönüşüm çalışmaları neticesinde bugün itibari ile toplam 10 milyon metrekarelik alanda dönüşüm çalışmalarını başlattık. Bu alanlarda halkımıza depreme dayanıklı, modern ve güvenli konutlar yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Elbette yürüttüğümüz bütün bu çalışmalar, deprem ve diğer doğal afetlerde kaybetmiş olduğumuz vatandaşlarımızın acısını dindiremez. Ancak vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşayacakları, depreme dayanıklı konutlar edindiğini görmek acımızı bir nebzede olsa hafifletmektedir.”
Altundağ’dan önemli deprem brifingi
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Altundağ da, seminerde deprem konusuyla ilgili katılımcılara brifing verdi. Altundağ, konuşmasında şu bilgilere yer verdi:
“Anadolu’nun yaklaşık 65 Milyon yıldan beri Kuzey-Güney doğrultulu bir gerilimde olmasından dolayı, Erzurum ve çevresinin ülkemizin en aktif tektonik bölgelerinden olduğunu ‘Türkiye Deprem Tehlike Haritası’ndan da görebiliriz. Erzurum güneyinde önemli plaka tektoniği kuşaklarından olan Bitlis Zagros bindirme kuşağı yer almaktadır. İlimizde yer alan fayların aktif tektonik hareket üretip üretemeyeceğinin tespiti amacıyla 16 adet paleosismoloji çalışması yapılmıştır. Hendek Çalışması, diğer adıyla ‘Paleosismoloji Çalışması’ ile yerin GPR Radar Haritası çıkarılarak tabakalar arasında atım aranır. Atımlarda gözlenmek istenen fay kırıklarıdır. Kırık şüphesi olan yerlerde iş makineleri ile faya dik hendekler açılarak loglanır. Bu çalışma ile aktif tektonik üretecek faylar tespit edilerek çevresi yerleşime kapatılır. Arkeojeofizik çalışmalarını günümüzde belediyelerin çalışma faaliyetleri arasında görmek çok nadirdir. Bu çalışmalar daha çok akademik olarak yürütülmektedir. Ancak tarihi alanlarda uzman ekiplerimizce GPR Radar Haritaları ile zemin bilgisi elde edilmektedir. Burada cihaz yerin içerisine elektromanyetik dalgalar gönderilerek, tabakalardan yansıyarak geri dönmesi esası ile çalışır. Özetlenecek olursak 8 yıldır elde ettiğimiz sayısal veriler sayısallaştırılarak haritalanmaktadır. İl genelinde 46 farklı etaptan oluşan 23 kentsel dönüşüm alanı ve toplam 11 milyon 500 bin metrekarelik alanda deprem riskini azaltacak kentsel dönüşüm çalışmalarımız devam etmektedir.”
Altundağ’ın konuşması sonrası seminere katılan akademisyenler de deprem konusuyla ilgili görüşlerini bildirdi.