Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Benim ağzımdan çıkan her söz teminat olarak söylüyorum, önümüzdeki 3 ay içinde yerine gelecektir. Şimdi 3 aylık, 6 aylık bir yıllık ve 4 yıllık programlar çıkartıyoruz. 3 ay içinde kanunu düzenleme gerektirmeyen bütün vaatler yerine gelecek" dedi.
Davutoğlu, TRT'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Toplumda tansiyonu yükselten olayları irdeleyen ve Gezi Parkı odaklı olaylara değinen Başbakan Davutoğlu, hak ve özgürlüklerin sahip çıkılması yönündeki gösterilerin kutsal olduğunu ancak bunların kamu düzeni kuralları içinde yapılması gerektiğini belirterek, aksi takdirde niyet ne olursa olsun çok farklı yerlerde büyük kutuplaşmaların yaşanabildiğini vurguladı.
17-25 ARALIK OLAYLARI
17-25 Aralık olaylarına değinen Davutoğlu, sivil toplumun önemli ve desteklenmesi gerektiğini ancak devlet içinde bir devlet yapısı kurarak devleti halka hesap vermeden yönetmeye kalkan bir sivil toplumun ise tehlikeli olduğu uyarısında bulundu.
Kavramlar arasındaki çizgilerin çok açık ve net olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Gösteri, yürüyüş, gösteri yapma hakkı kutsaldır ama kimseyi ve kamu düzenini bozmadan yapmak. Sivil toplum esastır ama sivil toplum, sivil toplum olacak. Devlete hesap vermeden devlete hükmetmeye kalkmayacak" diye konuştu.
TERÖRLE MÜCADELE
Terörle mücadele bağlamında Kobani olaylarına değinen Davutoğlu, Çözüm Süreci kapsamında demokratik olarak bütün tartışmaların yapılmasının esas olduğunu ancak terörle mücadele bağlamında zaaf gösterilemeyeceğini bildirdi.
Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun herkesin bu olayları iyi analiz etmesi gerektiğine işaret eden Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Hak ve özgürlükleri koruyan bir siyasal çerçeve, vesayete kesinlikle kim yaparsa yapsın karşı çıkan bir anlayış ve kamu düzeni ile demokratik hakları birleştiren yeni bir çerçeve lazım. Şimdi hedefim, önümüzdeki dönemde, her kesimle konuşarak, 4 yılımız var, kemiksiz 4 yıl. Önce bu tansiyonu düşüreceğiz, karşılıklı konuşmayı birbirimizi anlamak üzerine yapacağız. Ön yargılarla hükmederek, karşı tarafa bir şey dayatarak değil, 'O şöyle düşünüyordur muhtemelen' deyip, en başından bir şey dayatarak değil. Ne tartışırsak tartışalım medeni bir şekilde ve ortak kadere inanarak, bu ülkenin ortak kaderine inanarak tartışmamız lazım. Bu kültürü inşallah önümüzdeki aylarda bu atmosferi sağlamak başbakan olarak benim görevim."
Kendilerine oy veren ya da vermeyen tüm vatandaşları kucaklayan bir anlayışla çalışmalarını yürüteceğini aktaran Davutoğlu, tansiyonu artırıcı hiçbir psikolojinin yayılmasına izin vermeyeceklerini kaydetti.
VAATLERİN VE YATIRIMLARIN TAKVİMLERİ AÇIKLANACAK
İkinci görevinin ise vatandaşların taleplerini yerine getirmek olduğuna dikkati çeken Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir sözü unutmak için değil, yapmak için verdiklerini belirtti.
Milletin kendilerini yüzde 49,5 oy ve 317 milletvekili ile iktidara getirdiğini anlatan Davutoğlu, "İkinci görevimiz bütün o beyannamede söylediğimiz hususları yerine getirmek. Benim ağzımdan çıkan her söz teminat olarak söylüyorum, önümüzdeki 3 ay içinde yerine gelecektir. Seçim stratejisi grubumuz vardı, onlara ödevler verdik ve şimdi 3 aylık, 6 aylık bir yıllık ve 4 yıllık programlar çıkartıyoruz. 3 ay içinde kanunu düzenleme gerektirmeyen bütün vaatler yerine gelecek" değerlendirmesinde bulundu.
Kanun açısından bir düzenleme gerektiren konular için ise Meclis takviminin işlemesi gerektiğini hatırlatan Davutoğlu, asgari ücret, öğrenci bursları, polis ve askerlere verilen taahhütler, çiftçilere, esnafa, gençlere verilen sözlerin yasal düzenleme gerektirmiyorsa, 3 ay içinde gerçekleştirileceğini kaydetti.
Öğrencilerin, gençlerin, tüm vatandaşların vaatler konusunda merak içinde olmamalarını isteyen Başbakan Davutoğlu, "Öğrenci bursları 330 liradan 400 liraya çıkacak. Hiç merak etmesin o öğrenci kardeşim. Ben burada hoca olarak da söylüyorum. Söz verdik mi öğrenci, gencimiz bilecek ki bu devlet öyle bir devlet ki onun başbakanı söz verdi mi gereğini yapar" ifadelerini kullandı.
"YARGI REFORMU ŞART"
Üçüncü ödevinin ise orta ve uzun dönemli büyük yapısal reform sürecini başlatmak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, reform kavramının çok kritik bir kelime olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Dünya ekonomisi hızla değişirken, dünya şartları değişirken reform her günün ihtiyacıdır. 'Ben şu reformları yaptım, bitti, 13 yıldır da iktidardayız' diyemeyiz. 5 sene önceki yasa bazen eskiyebiliyor, çünkü teknolojik imkanlar gelişiyor. Bir takım internet imkanları ve onun üzerinden doğan ticaret, biz iktidara geldiğimizde yoktu. Birçok düzenlemeyi hem siyasal hem ekonomik reformlar, bunu da ilk aşamasını ilk 6 ayda tamamlayacağız, yargı reformu başta olmak üzere yargı reformunun bazı unsurları ilk 6 ayda bitecek."
Özgürleştirici ve sosyal hayatı, cemevleri, irfan merkezleri statüsü de dahil olmak üzere insan haklarını düzenleyici reformları hayata geçireceklerini aktaran Davutoğlu, uzun dönemli yapısal dönüşüm programlarını ise hükümet programı ile bir karne şeklinde açıklayacaklarını vurguladı.
"Şu icraatları 3 ayda, şu reformları, icraatları 6 ayda, şu yapısal reformları da bir yılda" diye projeleri takvimlendirme programı yapacaklarını açıklayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:
"(Üçüncü köprü şu gün bitecek) diyeceğiz, bittiği zaman yanına karne gibi 'yaptık bunu, bir sonrakine geçelim.' Hepsi bir sistematik halinde takip edilecek. Dolayısıyla iyi bir ev ödevi, kendimize ev ödevi çıkarıyoruz. Millet bize ödev verdi, ülkeyi en iyi şekilde idare et ve şu darboğazlar içinden ülkeyi çıkar. Ayrıca da 'bu arada çıkartırken de refahımdan bir şey kaybetmeyeyim' dedi. Şimdi kendimize ev ödevi yaptık."
Başbakan Davutoğlu, zihninde bir yandan hükümeti kurma çalışmaları, diğer yandan da hükümet kurulduktan kısa süre sonra yasal ve anayasal çalışmaları değerlendirdiğini anlattı.
Hükümetin kurulmasının da gecikmeyeceğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirme yaptıktan kısa bir süre sonra hükümeti kurup, hükümet programını da açıklayacaklarını bildiren Davutoğlu, daha sonra ise uygulama planlarını, 4 yıl boyunca halkın ihtiyaçları doğrultusunda planlanan çalışmaları kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yargının mutlaka reforma tabi tutulmasının şart olduğunu belirterek, en geniş istişare ile yargının güvenilir bir merci olarak reform sürecinden geçmesi gerektiğini vurguladı.
Vatandaşların reform sürecine dahil edileceğini de anımsatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Herkesi dinleyeceğiz, ihtiyaçlar nedir tespit edeceğiz. En aykırı görüşleri gözününe alıp, en doğru kararları almaya çalışacağız ama ne suretle olursa olsun kim ne tahrik yaparsa yapsın bu ülkede toplumsal psikolojinin ve tansiyonun yükselmesine ve kutuplaştırıcı bir dilin bu ülkede egemen olmasına asla izin vermeyeceğiz."