Başbakan Erdoğan'dan bomba açıklamalar!

- Temaslarınız hakkında bilgi verir misiniz? Ruhani ile görüşmeniz uzadı?..

- İki yıl aradan sonra bir ziyaret gerçekleşti. Bu ziyaretimizin ana başlıklarından birisi ikili ilişkilerimiz, bir diğeri de malum bölgesel sorunlardı. İkili ilişkilerimizde özellikle 2012'de hedeflerimize varma noktasında iyi durumda idik. Yani yaklaşık 21.5 milyar dolarlık bir rakama ulaştık ve o rakamda da denge hemen hemen vardı. Fakat 2013'te yüzde 35'lik düşüş söz konusu, bu da yaklaşık 13.5 milyar dolarlık bir rakam; yaptırımlar sebebiyle aleyhimize bir açık meydana geldi. Zira bizim İran’a en önemli ihracatımız işlenmiş altındı. 6 - 7 milyar dolar altın ihracı yapıyorduk. Bu neredeyse yok noktasına geldi. Bundan dolayı ihracat - ithalat açığımız ciddi manada kendini gösterdi. Tabi bunlar maalesef cari açığa da yansıyor. Bunları ağırlıklı olarak konuştuk. ‘2015'te 30 milyar dolarlık bir ticaret hacmini hedeflemiştik. Bu konuda ciddi bir adım atmamız lazım. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz?' dedik. Bu konuda İranlı muhataplarımızın hepsi, siyasi irade olarak bunu olumlu baktıklarını ve bunun mümkün olabileceğini söylediler. Tabi burada bizim onlara verebileceğimiz mallar noktasında ciddi bir portfoyümüz var. Bu konuda kendileriyle Tercihli Ticaret Anlaşmasını yaptık. Ayrıca serbest ticaret anlaşması ile ilgili olarak da yine KEK başkanımız Cevdet Yılmaz bey görüşmelerini sürdürecek.”

RUHANİ 20 ŞUBAT’TA ANKARA’YA GELİYOR

“Ekonomi Bakanımız aynı şekilde görüşmelerini devam ettirecek. Zaten büyük ihtimalle Şubat ayının 20'sinde, Sayın Ruhani, Cumhurbaşkanımızın davetlisi olarak Türkiye'ye gelecek. O ziyarette bugün imzaladığımız Stratejik İşbirliği Konseyinin ilk toplantısını yapacağız. İmzayı attık ilk toplantıyı ülkemizde yapmış olacağız.”

DOĞALGAZ’DA İNDİRİM BEKLENİYOR

“Ayrıca bizim için en önemli hususlardan biri, doğalgaz konusuydu: Malum şu anda İran'ın fiyatları, Azerbaycan ve Rusya fiyatlarına göre biraz daha fazla. Bu konuyu kendileriyle görüştük. Kendileri gerekli indirimi yapacaklarını belirttiler; bununla ilgili olarak enerji bakanlarımıza karşılıklı olarak talimatı tekrar verdik. Enerji bakanlarımızın görüşmesiyle bakalım bu fiyatlar ne kadar aşağıya çekilebilecek, bunu da göreceğiz.”

İRAN’IN SURİYE SORUNUNA YAKLAŞIMI

Görüşmelerde bir diğer önemli başlığın ‘Bölgesel sorunlar’ olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, “Başta Suriye olmak Irak, Mısır konularını görüşme fırsatımız oldu” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Suriye meselesinde İran'ın şu anda takılıp kaldığı bir nokta var: 'Terör örgütleri burada safdışı edilmeden, terör örgütlerinin girişi engellenmeden; terör örgütlerine parasal destekler, diğer destekler kesilmeden Esed’in gitmesini hiçbir anlamı yok' diyorlar. Biz de kendilerine şunu söyledik: Üç sene önce bu terör örgütleri Suriye'de yoktu. Terör örgütleri burada Esed ile birlikte oluştu. Bir ülkeyi yönetenin görevi, terör örgütlerini ülkesine sokmamak veyahut da onlarla gereken mücadeleyi vermektir. Madem ki Suriye'de bu tür sıkıntılar yokken ülke bugün bu hale gelmiştir, burada artık atılması gereken adım belli: Bir yönetim değişikliğine şiddetle ihtiyaç var; halka dayalı, halkın iradesine dayalı bir yönetim olmalı. 'Bu terör örgütleri buradan çıkmadan olmaz' yaklaşımını doğru bulmuyoruz. “

TÜRKİYE’NİN TEKLİFİ; ‘SEÇİM’ – ANLAŞMA YOK, MÜZAKERE İÇİNMUTABAKAT VAR

“Kendilerine bir başka hususu da aktardık, o da şu: Suriye'de bir geçiş hükümeti kurmak suretiyle de bir adım atılabilir. Bu geçiş hükümeti, şiddete bulaşmamış, halkın kabulünü alabilmiş insanlardan oluşmalı ve de Suriye’yi bir an önce seçime götürmeli. Şu anda adeta iç savaş olmasına rağmen böyle bir seçimin gerçekleştirilmesi inanıyoruz ki Suriye halkını rahatlatacaktır. Dünyada bunun örnekleri geçmişten bugüne çok olmuş; savaşa rağmen insanlar sandığa gitmiş. Nitekim Irak'ta, Libya'da farklı mı oldu? Şiddet, savaş sürerken bu ülkelerde seçimler oldu. Hiç olmazsa bu seçimlerle muteber yönetimler geliyor. Halk da bunlara saygı duyuyor. Bunları görmek zorundayız dedim. Libya'da her taraf sulhu sükuna kavuşmuş değil.  Ama Libya'nın buna rağmen bir hükümeti var, bakanları var, başbakanları var; dünya ile ilişkileri var. Nitekim bir ay önce Libya başbakanı bakanlarıyla bizdeydi, kendileriyle görüşmeler yaptık. Aynı şekilde Irak'a bakanlarımı gönderdim, onların bakanları, bakanlarımızla görüştü. Hatta Maliki geleceğine dair bize sözü vardı, buyursun gelsin dedik. Ne olduysa gelemedi veya gelmedi, bilemem. Bunlar olabiliyor, olmaz diye bir şey yok. Dolayısıyla Suriye'de geçici hükümet, bir yandan Özgür Suriye Ordusu sayesinde teröre karşı mücadelesini vereceği gibi diğer yandan da ülkeyi seçime götürebilir. Tabii ki tüm bu konularda şu anda İran'la anlaşabildik diyemem ancak dışişleri bakanlarımıza bu konuda görevlendirme yaptık, istihbarat müsteşarımıza aynı şekilde onlar da kendi istihbaratlarına gerekli talimatı vermek suretiyle çalışmaları sürdürecekler, sürdüreceğiz.”

“BİLDİĞİMİZ ŞEY FOTOĞRAFLARIN ESED’İN ADAMLARINCA ÇEKİLMİŞ OLMASI”

- İnsani yardımların ulaştırılması noktasında ne gibi gelişmeler var?

-“Onu da gündeme getirdik, Cenevre’de karar alınmasına rağmen…. 12 tane araç sınırda bekletiliyor hala… Şimdi uçaklardan, helikopterden yağdırılan bombaların, tank ve topların dışında, açlıkla da ölüm başladı. Yermük'teki olay bunun örneği, aynı şekilde Humus’ta ciddi sorunlar var. Yani insanları aç bırakmak suretiyle de ölümler, soykırımlar devam ediyor. Fotoğrafları da gündeme getirdik. Tabi bunları diyorlar Katar satın aldı, İngiltere üzerinden de dünyaya yaydı. Satın aldı, almadı bunu bilemem dedim ama benim bildiğim bir şey var, 55 bin fotoğraf karesi Esed’in adamı tarafından çekilmiş; artık dayanamıyor buna, dayanamayıp dışarı çıkartıyor ve dışarı çıkardıktan sonra bunları görüyoruz.”

“SAVCI MİT KANUNU’NU İHLAL ETTİ”

- Humus’ta tırların bekletildiğini söylediniz. Bu yardım faaliyetleri şu anda devam ediyor mu?

- “Devam ediyor. Olay maalesef işte o da paralel yapılanmanın operasyonuydu, bunun başka hiçbir izahı yok. Onlar bunu kendileri yaptılar. Ben size bunun yasal mevzuatını da açıkladım. Yani Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 26. Maddesine göre savcının buraya müdahale edebilmesi için başbakandan müsaade alması gerekir. Bu yapılmadı.”

“KILIÇDAROĞLU UÇUYOR”

- Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği gibi?..

- “Kılıçdaroğlu uçuyor! Bu işleri bilmiyor. Bu işte çalışması, okuması lazım. Bir de tabi kılavuzu farklı”

“İRAN, TÜRKİYE İLE ÇALIŞMAK İSTİYOR”

“Bütün bu olaylar Suriye’de  cereyan etmiş olaylar. Biz 911 km sınırı olan bir ülkeyiz. Sadece 70 tane bizim kaybımız var. Bunlar tanklarla, toplarla, havan toplarıyla ölmüş vatandaşlarımız, kardeşlerimiz. Yani bunun için bizim kahin olmamıza da gerek yok, bunları görüyoruz ve üstelik şu anda bir koca Halep yerle yeksan oluyor. Diğer iller hakeza öyle. Bunları inkar mı edeceksiniz dedim. Ama maalesef bu konuda en sonunda söyledikleri, bakanlarımıza ve istihbarat elemanlarımıza görevlerini verelim, çalışmaları yapsınlar, özellikle de tabi onlar başkalarının karışmasını pek istemiyorlar. Diyorlar ki Türkiye İran beraber yapalım. Biz dedik buna da varız, bundan kaçmayız. Yeter ki buradaki düşünceleri örtüştürelim ve ona göre de bir an önce adımı atalım.”

ÖYM VE TMK’NIN KALDIRILMASI ‘DEMOKRATİKLEŞMENİN’ ADIMLARI…

- Demokratikleşme Paketi noktasında ne gibi gelişmeler var?

- “Biliyorsunuz daha önce idari olarak açıkladığımız bir paket vardı. 30 Eylül’deydi. Bunun dışında bir de parlamentodan çıkaracağımız kısımlar vardı, onları parlamentoya gönderdik. Şimdi bunlara ilaveten, gerek yargıyı, gerekse İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendiren bir paket üzerinde çalışıyoruz. Bunların içinde en önemlisi özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıdır. Bir diğer önemli adımda TMK’nın kaldırılması… Gerekli maddeler süzülüp TCK’ya aktarılarak bu işi de bitireceğiz.”

- Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili mevcut  davalar?..

- “Hepsi devir yapılacak”

- Yani mevcut davaların bitmesi beklenmeyecek?

- “Devir yapılacak ama bunların içerisinde düşenler olabilir. TMK’daki değerlendirmelerle o ayrı bir konu”

- TCK’ya bazı maddeler geçirildikten sonra TMK kaldırılacak mı? Adli Kolluk Yönetmeliği bu konuyu yeniden ele alacak mısınız? Valinin yetkileri?..

- “Birinci derecede vali, ikinci derecede emniyet müdürü…”

- Onu bir yasal çerçeveye mi oturtacaksınız?

- “Bu tür şeylerde kalkıp da savcı rastgele bir kaç tane polisi, komiseri çağırıp, ‘Gel bakayım şuraya buraya baskın yapın’ diyemeyecek”

-Savcı polisi valilikten talep edecek.

- “Birinci derecede Vali.Valiler kalkacak mesela bu konuda vali yardımcılarından bir tanesini adli kolluk konularıyla ilgili  görevlendirecek. Ve onlar da emniyet müdürüyle bu konuda temasta olacak. Emniyet müdürünün altında herhangi bir kişiyle bu tür adli kolluk süreci adımı atılamayacak.”

 “CHP DÜRÜST DAVRANMIYOR”

- HSYK Tartışmaları devam ediyor. Tekrar Anayasa değişikliği ile ilgili bir ihtimal doğdu mu?

- “Doğmadı. Şu anda bizim bunu yapabilme şansımız sadece CHP ile… CHP Anayasa değişikliğine yanaşmıyor. Ben varım diyor dürüst davranmıyor. Arkadaşlarımı kapısına gönderdim. Gittiler konuştular, maalesef. 60 madde ile ilgili varız deyip tekrar kaçtılar. HSYK’da sayısal durum. Dedik ki Hakimleri ayıralım, savcıları ayıralım. Bu bizim de tezimizdi. Genel Başkan Yardımcısının kullandığı ifadeye bak: “Her parti HSYK’da eşit sayıda teslim edilsin. Hangi demokraside böyle bir şey var. Uzlaşma komisyonunda böyle bir şey yaptık diye alışkanlık haline getirdiler. Orada resmi bir şey olmadığı için katlanalım dedik. Ancak burada RTÜK örneğini verdim ‘asla’ dediler. Sayıştay demedim. Sayıştay’da biz hepsini seçme hakkına sahibiz. Ama RTÜK’te herkesin parlamentoda gücüne nispetle yerlerini alıyorlar. Peki Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda HSYK konusunda bir uzlaşma vardı. Ona da ‘hayır’ dediler. Büyük ölçüde bitmiş, bir yerde takılmıştı. Cemil Bey’e de söyledim. Otursunlar, konuşsunlar, uzlaşsınlar, en azından şu HSYK ile ilgili Hakimler ve Savcılar kısmını ayıralım, birkaç madde ile bunu bitirelim”

“OYUMUZ YÜZDE 50-51”

- Süreç seçim anketlerine nasıl yansıdı?

- “Son anketlerde durumumuzu koruyoruz. En ufak bir sıkıntı söz konusu değil, yani yine AK Parti olarak yüzde 50-51 oralarda... Büyükşehirlerle ilgili gelişmeler var. Rahatlıkla söyleyebilirim İzmir’de iyice makas daraldı. Yani Binali Bey’i İzmir şu anda kabullenmiş durumda, iyi gidiyor. İlçe Belediye başkanlıklarında da adayları belirlemede İzmir’de isabet yüzdemiz bayağı iyi”

“MUHALEFETİN SÖYLEYECEĞİ BİRŞEY YOK”

- 2014 AB’de milat olabilir dediniz. AB süreci bu yıl hızlanacak mı?

- “Brüksel ziyaretimiz bana göre çok başarılı bir ziyaretti. Tabii bunu CHP görmek istemiyor. Varsın görmesin, biz ne gördüğümüze bakarız. Hollande’ın Türkiye ziyaretinde sorulara verilen cevaplarda enteresan bir şey var. 30 Mart ile ilgili olarak ‘AK Parti’nin en güçlü alternatifi biziz’ diyor. Yani ‘bu seçimin galibi biz olacağız’ diyemiyor. Burası manidar ve hamdolsun bizler şu anda çalışmalarımızı bütün programlarımızı, projelerimizi yaptık. Söyleyeceğimiz çok şey var fakat muhalefetin söyleyeceği hiçbir şey yok. En güçlü olduğu illere bakın buralara ilişkin ne söyleyecekler. Böyle bir dezavantajları var. Bizim yapacağımız çok şey var. Deneyimimiz var.”

“BEDELLİ ASKERLİK ŞU AN GÜNDEMDE DEĞİL”

- Bedelli askerlik çıkacak mı?

- “Bizim gündemimizde bedelli askerlik yok. Burada hakikaten sorumsuz çevrelerin verdiği cevapları veremem ben. Genelkurmay Başkanlığı bu konuda ‘tamam, böyle bir yığılma var, bedelli askerlik ile bunu eritelim’ gibi bir yaklaşımda bulunursa biz kalkar adımını atarız. Biz bir teklifte bulunuruz, TSK’ya, TSK da ‘İsabetli olur, gelecek gelir de şehit yakınlarına gazilere kullanılır, yapalım’ der. O zaman yaparız. Şu anda gündemimizde değil, hele hele böyle bir seçim arefesinde…”

ADLİ DİNLEMEYE DİSİPLİN GELİYOR

-Telefon dinlemeler, teknik takip konusu var?..

-“O konuda çok önemli bir şey yapıyoruz, onu söyleyeyim size, o da şu; arkadaşlar biliyorsunuz burada insani takip var, istihbari takip var bir de adli takip var. Bu adli takip zaten biliyorsunuz hukukta delil kabul edilmiyor. Adli takiple ilgili olarak bundan sonra adli takibi rastgele herkes yapamayacak. Adli takibi ancak ağır ceza mahkemesi karar verecek. Ağır ceza mahkemesi de bunu oy çokluğu ile değil, oy birliği ile kararını verecek. Bunu niye getiriyoruz, artık böyle rastgele dinleyelim, şu olsun, bu olsun yok. Mahkemelerde dinlemelerin bir yeri bir ağırlığı olacak. Çünkü üç tane ağır ceza üyesi var malum, oradan oy birliği ile bir dinlemenin çıkması tabi rastgele olmaz. Belli incelemeler gerektirecek. Ondan sonra o adımı atabilecek.”

CUMHURBAŞKANINA KADAR DİNLEMİŞLER

“Yapılmadık iş kalmamış. Yani öyle şeyler geliyor ki önümüze, Cumhurbaşkanının dinlenmesinden benim dinlenmeme kadar. Meclis başkanına varıncaya kadar, ailelerimize, çocuklarımıza varıncaya kadar herkesi dinlemişler. Böyle bir şey olabilir mi?”

- Cumhurbaşkanını da mı dinlemişler efendim? Direkt mi dinlemişler?

- “Direkt dinlemesi şart değil zaten, mesela kalkıyor Deniz’i dinliyor, ben de telefonla Deniz’le konuşuyorum. Ordan takılıyor veya Okan ile görüşüyorsa oradan giriyor. Yolu çok. Dinlemenin süresi sınırsızdı, şimdi sınırsız olmayacak. 3 aylık bir süre veriyoruz. Ondan sonra bir artı bir artı bir olmak üzere toplam 3 ay uzatıyoruz. Yani hepsi 6 ay…”

İTİRAFLAR GELMEYE BAŞLADI

- Sizi de yasa dışı dinlemişler dava açacak mısınız?

- “Arkadaşlarım onu çalışıyorlar. Böcekle ilgili de çalışıyorlar. Kendilerine yeni yeni şeyler geliyor. Bazı şeyler yeni dökülmeye başladı. Herkes ürküyor, korkuyordu. Baktılar ki şey yapmaya başladı. Artık bilgiler gelmeye başladı. Kimler neler çekmiş neler. İtiraf diyebileceğimiz şeyler geldi.”