Bayburt Üniversitesi, Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’a fahri doktora unvanı verdi. Prof. Koçan’a Fahri Doktora Belgesi'nin verildiği tören Bayburt Üniversitesi Prof. Dr. Gökhan Budak konferans salonunda gerçekleşti.
Prof. Koçan törende yaptığı konuşmada, "Benim için çok büyük onur olan Fahri Doktora payesini hayatımın en değerli kısmında tutacağım. Ben bir akademisyenim ama doğrusunu isterseniz, ne doçentliğimde, ne doktoramda, ne de profösörlüğümde bu kadar büyük bir gurur duymadım. Bu kıvancı aslında doğduğum kentte kurulmuş olan üniversitenin topluma yönelik kendi duvarları içerisinde kalmadan toplumsal dinamiklere duyduğu ilginin bir nişanesi olarak alıyorum" dedi.
Törene Bayburt Valisi Mükerrem Ünlüer, Belediye Başkanı Mete Memiş, Cumhuriyet Başsavcısı Erkan Kalkan, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, YÖK Denetleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlyas Doğan, Bakası Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Baksı Kültür Sanat Vakfı Başkanı Oya Koçan, STK temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Bayburt Valisi Mükerrem Ünlüer, törende yaptığı konuşmada, “Öncelikle ülkemizi Strazburg’ta temsil ederken hocamın yanında bulundum. O topluluk arasında Bayburt’un ve Türkiye’nin reklamının yapılması, övgü dolu sözlerle anılmasından büyük mutluk duydum. 2000’li yıllarda bir hayalin peşinde koşarak yola çıktınız hocam. Acaba o zaman burada yönetici olsaydık, sizin bu hayalinize ne derdik. Dün akşam bunu uzun uzun düşündüm. Sadece hayallerinizden vazgeçmeyin diye yanınızdaymışım gibi görünürdüm diye düşündüm, bende inanmazdım galiba, çünkü çok zor bir işe girişmişsiniz. Bu başarınızdan dolayı sizi tebrik ediyorum. Ve böyle bir başarının arkasında başka bir kahraman aradım. Başka bir olmalı dedim ve o kahramanı buldum hocam, eşiniz Oya hanım hanımefendi. O yanınızda olmasa bence bu işi yapamazdınız, çok zor olurdu. O sizi motive etti ve bütün sanatçı dostlarınızla sizi desteklediler. Bayburt’a çok şey kazandırdınız. Yarının Hüsamettin Koçan’ları ve daha iyileri yetişecek inşallah. Biz buna inanıyoruz ve yaptığınızla da gurur duyuyoruz. Bu şehir önemli bir şehirdir, 5 bin yıllık bir geçmişi olan bir şehirdir. İbn-i Haldun medeni ve bedevi toplumları ayırırken büyüklüğe küçüklüğe göre bakmıyor. Öyle bir zaman, öyle bir yer olur ki diyor, ‘çadırlarda yaşayan medeni toplumlar olabilir.’ Asla diyor büyüklüğe bakmayın. Bence Baksı’yı tanımlıyor. Siz orda önemli bir medeniyet inşa ettiniz. Bayburtun da böyle bir medeni şehir olduğunu gösterdiniz. Tekrar tebrik ediyorum ” dedi.
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun ise, yazar Beşir Ayvazoğlu’nun Yahya Kemal’i anlatan ‘Eve Dönen Adam’ isimli kitabına vurgu yaparak, “Prof. Dr. Hüsamettin Koçan da Bayburt için ‘eve dönen adam’dır. İçinde büyüdüğü kültürün ona verdiği tohumları, çağdaş bilim ve sanatın kaynaklarıyla besleyerek büyütmüş, ondan aldığı tohumları kendi kültürünü zenginleştirmek için ekmeye geri dönmüştür” dedi.
Rektör Coşkun, şunları söyledi: “Bugün üniversitemiz çok önemli günlerinden birini yaşamaktadır. Toplumu ve dünyayı daha iyiye dönüştürme çabalarıyla hayatın bir çok alanına olağanüstü katkılarda bulunmuş değerli bir şahsiyeti, bir bilim ve sanat adamını üniversitemizde ağırlamaktayız. O yapmış olduğu bilimsel, kültürel ve sanatsal çalışmalarla bilim ve sanat çevresinde kendisine saygın bir yer edinmiş ve bu saygınlığı Baksı Müzesi ile taçlandırmıştır. Ancak bu başarıları daha anlamlı kılan şey Bayburt’un sınır köylerinden biri olan Bayraktar Köyü’nden kalkan bir Anadolu çocuğunun elde ettiği başarılar olmasıdır. Meşhur Berlin duvarı yıkıldı ama bazı kısımları ibreti alem için muhafaza edildi. İnsanlar o Berlin duvarına içlerinden gelen şeyleri yazdılar. O yazılardan birinde şöyle diyor. “Nice küçük yerlerde yaşayan nice küçük insanlar vardır ki, yaptıkları küçük şeylerle dünyanın çevresini değiştirirler.” 1946 yılında Baksı’da doğan hoca daha sonra akademik hayat için gidiyor ve bir cenaze töreni dolayısıyla köyüne tekrar geri dönüyor. Köydeki şeylerin kaybolmaya yüz tuttuğunu fark ediyor. Bu ferdiyetçilik akımı dediğimiz akımın aslında köyleri de sardığını fark ediyor. Konak kültürü yok olmaya yüz tutmuş. Hoca konak kültürünü canlandırma adına bir şeyler yapalım derken, bu yapacağımız yeni konakta kütüphane de olsun diyor. Kütüphane yetmez misafirlerin konaklayacağı yerler de olsun diyor ve nihayet Baksı Müzesi ortaya çıkıyor. Beşir Ayvazoğlu, Yahya Kemal için yazdığı kitaba “Eve Dönen Adam” ismini koymuştur. Çünkü Yahya Kemal gençlik yıllarında Batı’ya gitmiş, orada yaşadıkları ve aldığı eğitimden sonra yurda dönmüş ve modernite ile gelenek arasında bir köprü kurmuştur. Aynı tanımlamayı hocamız içinde kullanabilriz. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan da Bayburt için ‘eve dönen adam’dır. İçinde büyüdüğü kültürün ona verdiği tohumları çağdaş bilim ve sanatın kaynaklarıyla besleyerek büyütmüş, ondan aldığı tohumları kendi kültürünü zenginleştirmek için ekmeye geri dönmüştür. Yavuz Bülent Bakiler’in Anadolu adlı şiirindeki; 'Ben Anadoluyum... /Yıllar yılı susuz kaldım, yıllar yılı aç.../ Şükrederek, kalktığım sofralarımda/ Ya soğan ekmek olur, yahut bulamaç. / Hastalarım ölüm yataklarında/ Ne doktor yüzü gördüm, ne ilaç. / Zaman zaman nankör çıktı büyütüp okuttuğum, / Gölge vermedi çok kere diktiğim ağaç...' mısralarındaki Anadolu’nun nankör ve gölge vermeyen evlatlarına inat gölge vermek, emanet aldığını zenginleştirerek iade etmek için Bayburt’a ‘eve dönen adam’dır Prof. Dr. Hüsamettin Koçan. Koçan’ın Avrupa Konseyi Müze ödülü alması Bayburt Üniversitesi’nin tanıtımına da önemli katkıda bulunmuştur. Bizler Avrupa’da gerek toplantılarda, gerek fuarlarda Bayburt’u ve üniversiteyi anlatırken iki şeyi anlatmak durumunda kalıyorduk. Hem Bayburt’u hem üniversiteyi. Ama ümit ediyorum ki, bundan sonra biz sadece üniversitemizi anlatmak durumunda kalacağız. Ve insanlar bir şekilde Bayburt’u duymuş olacaklar. Böyle bir değeri üniversitemizde ağırlamaktan büyük onur duyuyoruz. Bu onuru ifade etmek için de Bayburt Üniversitesi senatosu olarak kendilerine fahri unvanı vermeye karar verdik ve bu doktora üniversitemizin ilk doktorasıdır sayın hocam.”
Tören konuşmaların ardından Vali Ünlüer, Belediye Başkanı Memiş, Cumhuriyet Başsavcısı Erkan Kalkan ve Rektör Selçuk Coşkun’un; Prof. Koçan’a fahri doktora belgesinin verilmesi ile son buldu