Plan Bütçe Komisyonu eski üyelerinden İbrahim Aydemir, Türkiye ile Türkmenistan arasında imzalanan doğalgaz anlaşmasının, sadece iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirmekle kalmayıp, Türk dünyasının enerji alanındaki entegrasyonunda da tarihi bir dönüm noktası olacağını belirtti.
Aydemir, Türkmenistan doğalgazının 1 Mart 2025 itibarıyla Türkiye’ye akmaya başlayacak olmasının, küresel enerji dengeleri açısından büyük bir gelişme olduğunu ifade ederek, “Bu sadece bir ticaret anlaşması değildir, Türk dünyasının ekonomik bütünleşmesi, bölge ülkelerinin refahı ve enerji güvenliği açısından devrim niteliğinde bir adımdır. Türkiye, enerji koridoru rolünü pekiştirirken, Türkmen doğal gazı hem ülkemiz için hem Avrupa için stratejik bir tedarik alternatifi sunacaktır” dedi.
Türk Dünyası İçin Büyük Kazanım
Önceki dönem milletvekillerinden mali müşavir ve bağımsız denetçi İbrahim Aydemir, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) kapsamındaki iş birliklerinin, enerji sektörüyle daha da derinleşmesi gerektiğini vurgulayarak, “Türkmenistan’ın sahip olduğu büyük doğalgaz rezervleri ile Türkiye’nin jeopolitik konumu bir araya geldiğinde, bu entegrasyon sadece iki ülke için değil, bütün Türk dünyası için büyük bir kazanım anlamına gelir. Enerji bağımsızlığını güçlendiren, ticari dengeleri lehimize çeviren ve küresel pazarda Türk devletlerini güçlü bir aktör haline getiren bu hamle, bölgesel iş birliğinde yeni bir çağın kapısını aralamaktadır” ifadelerini kullandı.
Aydemir, bu anlaşmanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik açıdan da büyük bir fırsat sunduğunu belirterek, Türk dünyasının ortak enerji projeleriyle küresel aktörlere karşı daha güçlü bir konuma geleceğini söyledi.
Doğalgaz Akışı Bir Dönüm Noktasıdır
Türk Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkanı İbrahim Aydemir, doğalgaz akışının başlamasını bir milat olarak nitelendirerek, “Bugüne kadar Türkmenistan’ın zengin doğalgaz rezervleri genellikle belirli bölgelere yönlendiriliyordu. Ancak bu yeni süreç, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini artırırken, aynı zamanda Avrupa için de yeni bir enerji kaynağı oluşturacaktır. Bu iş birliği, sadece Türkiye ve Türkmenistan’ı değil, bütün bölgeyi kalkındıracak, enerji piyasalarında yeni dengeler yaratacaktır” dedi.
Aydemir, bu süreçte Türkiye’nin enerji projelerinde kilit rol oynayarak, doğalgazın yeni güzergâhlarının belirlenmesinde aktif bir aktör olduğunu vurguladı ve ekledi: “BOTAŞ ile Türkmengaz arasında imzalanan anlaşma, yıllardır üzerinde çalışılan bir projeyi gerçeğe dönüştürüyor. Bundan sonra Türk dünyasının enerjide birlikte hareket etmesi, stratejik çıkarlarını ortak bir zeminde buluşturması için yeni projeler geliştirmeliyiz.
Türkiye’nin Küresel Enerji Koridorundaki Rolü Güçleniyor
İbrahim Aydemir, Türkiye’nin bölgedeki enerji projelerinde bir merkez haline geldiğini ve bu hamleyle doğalgaz ticaretinde yeni bir jeopolitik boyut kazandığını belirterek, şunları söyledi:
“Türkiye, Azerbaycan ile TANAP’ı nasıl hayata geçirdiyse, Türkmenistan doğalgazı için de aynı vizyonla hareket etmektedir. Türkiye, sadece bir tüketici ülke değil, aynı zamanda bir enerji ticaret merkezi olma yolunda ilerlemektedir. Bu, Türkiye’nin ekonomik gücünü artırırken, Avrupa’nın da güvenilir bir doğalgaz tedarikçisi olarak Türkiye’ye olan ihtiyacını artıracaktır.”
Önümüzdeki süreçte Türk Devletleri Teşkilatı içinde enerji iş birliklerinin daha da artırılması gerektiğini belirten Aydemir, bu anlaşmanın gelecekte Hazar Denizi geçişli daha büyük enerji projelerinin önünü açacağını ifade etti.
Son olarak, İbrahim Aydemir, bu önemli gelişmenin Türkiye ve Türk dünyası için büyük bir kazanç olduğunu belirterek, “Türkmenistan doğalgazı, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolunda dev bir adımdır. Kardeşlik hukukuyla şekillenen bu iş birliği, bölgemizde istikrarın ve ekonomik kalkınmanın temel taşlarından biri olacaktır” dedi.