Yaklaşık 20 yıl öncesine kadar hemen her tarlanın sürülmesinde kullanılan kara sabanlar ile bulgur veya benzeri şeyler dövmede kullanılan dibekler artık kullanılmaz oldu.
Çift sürmeye yarayan bir tarım aracı olan kara saban, toprağı alt üst etmeye yarar. Sağlam ağaçtan yapılmış, ön taraftaki uzun, arkada olan kısa üçgen şeklinde birbirine geçen bir düzenektir. Öndeki uzun ağaçtan yapılmış saban ok unun ucu, öküzlerin bağlı olduğu boyunduruğ un ortasında bulunan halkaya geçirilir. Boyunduruğun iki ucunda ahlat ağacından yapılmış, öküzlerin boynuna geçirilen sabiler bulunur. Arkadaki kısa ağaçtan yapılmış saban kolu ise, çift sürerken tutma kolu olarak kullanılır. Bu iki kolun birleştiği yerde ucu ileriye çıkık bir ağaç kısım daha vardır. Buraya saban demiri geçirilir. Çift sürülürken, bu demir rahatlıkla toprağın altını üstüne getirir. Saban oku, saban kolu ve saban demirinin geçtiği bu üç parça bir kamayla tutturulur. Öküzleri çift sürmeye iteklemek ve komuta etmek için elde tutulan uzun çubuğa masas, masasın ucundaki delici çiviye zakut denir. Saban demirini öküzün ayaklarına vurmak, öküzün yaralanmasına, saban demirinin bir taşa takılması ise saban demirinin kırılmasına neden olabilir. Tarımda traktör ve tarım makinelerinin kullanılmaya başlaması ile birlikte kara saban tarihe karıştı, çiftçi az zamanda daha çok iş yapar oldu. Çiftçilerin yıllar önce terk ettiği kara sabanlar, kırsalda yer yer kullanılsa da unutulan eşyalar arasında yerini aldı.
Karasaban gibi köylerde unutulan bir diğer gereçte, dibektir. Dibek, içinde tokmakla bulgur, yarma, döğme veya kuru biber dövülen büyükçe taştan oyulmuş bir gereçtir. Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulguru dövmek için kullanılan dibeklere, dink de denir. Eskiden aile, konu komşu, mahalleli, köy sakinleri sokudan ortaklaşa faydalanırlardı. Bulgur veya benzeri şeyler dövüleceği zaman kadınlar ve gençler imece usulü çalışırlardı. Kadınlı erkekli, bir kişi veya iki kişi karşılıklı, dövülecek nesneyi dibekte sırayla tokmaklardı. Bir kişi de dibeğin başında durup, dökülenleri içine atardı. Hem tokmak vuranlar ve hem de dibeğin başında taşan nesneleri dibeğe atanın eline tokmak değmesin diye çok dikkatli davranırlardı. Dibek başında dedikodular yapılır, türküler söylenirdi. Oğlan anaları, gelin adaylarını bazen soku başında hamaratlı kızlardan seçerdi. Her tür gıda ürünlerinin marketlerde, bakkallarda satılmaya başlanmasıyla dibek ve bulgur dövme günlük yaşamdan çıktı.