Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Yıldız Akpolat, Erzurum'da bıçakla işlenen suçlarda artış olmasıyla ilgili verdiği konferansta, erkekliğin, at, avrat ve silah olmadığını söyledi.
Erzurum Emniyet Müdürlüğü’nce Palandöken ilçesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen Huzur Toplantısında bir konferans veren Doç.Dr. Yıldız Akpolat, bıçak taşımanın sadece Erzurum'da değil, Doğu Anadolu Bölgesi'nde bir kültür olduğunu belirtti.
Atalarımızın eskiden erkeklik mertebesi olarak at, avrat ve silahı namus olarak gördüklerini belirten Akpolat, günümüz şartların da birçok şeyin değiştiğini ve hiçbir şekilde karşımızda ki insana zarar verebilecek aletler taşınmaması gerektiği söyledi.
BIÇAKLAMA OLAYLARI
Yaptıkları araştırmaların ışığı altında bıçaklama olaylarını değerlendiren Doç.Dr. Yıldız Akpolat, "Bıçakla yaralama, şiddet olaylarına baktığımızda 15 yaş veya 18 yaş ve üstü gençler öne çıkıyor. Bunları araştırdığınız vakit, eğitimsiz, her hangi bir meslek erbabı olmadıkları ortaya çıkıyor. Suça itilmiş çocuk ve gençlerimizin çok çocuklu, eğitimsiz, işsiz, alkolik babaların ürünleri olduğunu görüyoruz. Zor koşullarda doğan epey geniş çocuk ve genç kitlemiz var. Bunlara hep beraber sahip çıkmak gerekir. Sadece devlet değil, sivil toplum kuruluşları, toplumun kanaat önderleri değimiz insanların da bunlara sahip çıkmaları gerekir" diye konuştu.
ŞİDDET ANAOKULUNDA BAŞLIYOR
Türk toplumunda erkek çocuğunun 'sen erkeksin yaparsın' diyerek sırtının sıvazlandığına dikkat çeken Doç.Dr. Yıldız Akpolat, şiddetin ana okulunda başladığını bildirdi. Doç.Dr. Akpolat, "Çocuğunu ana okuluna gönderen anne, 'Oğlum sana vurduklarında sen de vur' diyorsa kusura bakmayın siz de bir suçlu yetiştiriyorsunuz. Küçük çocukların kafasına şiddeti ana okulunda sokuyoruz. Çocuklarımızı, insan olarak yetiştirirsek bir yerde şiddeti kesmemiz gerekiyor. Aklımızı duyguların önüne geçirebilirsek, öfkemizi bastırabilirsek, anlayışlı olabilirsek, polis arkadaşlara da daha az vazife düşecektir. Sivil topluma seslenmek istiyorum: Çocuklarımızı 'sen erkeksin yaparsın' diye sırtlarını sıvazlamayalım. Birbirlerine saygılı, kentsel yaşama uygun bireyler olarak yetiştirmeye dikkat edelim" dedi.