Kürtajın Türkiye’de bir planlama yöntemi olmaktan mutlaka çıkarılması gerektiğini vurgulayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Bu hususta da annelere yazık oluyor. Bir taraftan da bir canlının hayatı sonlandırılıyor. İşin bilimsel tarafı böyle, bir de ahlaki tarafı var. Bütün dünyada bugün yaşam hakkı ve seçim hakkı diye bir kavram var" dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ gazete ve televizyonların yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen “Sağlıkta Hakkaniyetli Erişim” toplantısında, 21-26 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen 65. Dünya Sağlık Asamblesi Toplantısı'nda model ülke ilan edilen Türkiye’nin sağlık reformları tartışıldı. Basın mensuplarına kapalı gerçekleştirilen toplantıya son günlerde Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın sezaryan doğum ve kürtaj konusundaki açıklamaları damga vurdu.
"BİR KADIN GERÇEKTEN SEZARYENİN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİLSE, BU KADAR SEZARYEN DOĞUM OLMAZ”
Toplantıdan sonra basın mensuplarına açıklama yapan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, toplantıda son günlerde gündemde olan sezaryen doğum ve kürtaj meseleleri üzerinde yoğunlaştırdıklarını belirterek, “3 saate yakın bir süreyle gazete ve televizyon editörleriyle Sağlıkta Dönüşüm programını ve bunun hakkaniyetli bir biçimde bütün vatandaşlarımızın sağlığa erişimi anlamında neleri sağladığını konuştuk. Aslında toplantının amacı buydu. Ama takdir edersiniz ki son günlerin tartışması olan sezaryen ve kürtaj konusu da tartışmanın önemli bir kısmını aldı. Arkadaşlarımızla ben şunu konuştum: Türkiye’de gerçekten sezaryen oranları bir ihtiyacın çok çok üstünde bir noktaya erişti. Neredeyse iki kadından biri sezaryenle çocuğunu doğurur hale geldi. Bu kadınlarımız açısından da, çocuklarımız açısından da kabul edilemez bir durum. Gerçekten bir kadın sezaryenin ne anlama geldiğini bilse, bu kadar sezaryenla doğum olmaz. Sezaryenle bir kadının karnını yarıyoruz, rahimini yaryoruz. Çocuğunu oradan çıkarıyoruz. Daha sonra rahimi ve karnı dikiyoruz. Bunun daha sonra birçok yan etkisi oluyor. Yapışıklıklara yol açabiliyor. Başka problemlere yol açabiliyor. Sezaryen sırasında kompikasyonlar var hem anne için, hem de bebek için” diye konuştu.
Sezaryenle doğumun kritik durumlarda yapılması gerektiğini ifade eden Bakan Akdağ, “Eğer annenin ve bebeğin hayatı tehlikedeyse, riskteyse o zaman elbette öyle bir ameliyat yöntemi ne başvurmak gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün hesaplamalarına göre de bunun her yüz hamilelikten 15’ini geçmemesi gerekiyor. Ama bu Türkiye’de artık yüzde 50’lere dayanmış. Dolayısıyla bunun için ciddi tedbirler aldık. Almaya devam edeceğiz. Zaten bir eylem programı yapmıştık. Bu eylem programımızı devam ettireceğiz” dedi.
Kürtaj konusuna değinen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Aslında kürtaj bir çocuk planlama yöntemi olarak asla kullanılmaması gereken bir yöntemdir. Ama Türkiye’de 1983 yılından bugüne, serbest olduğu günden bugüne kadar gelen süreçte biz şunu görüyoruz: Hâlâ Türkiye’de kadınların çok önemli bir bölümü maalesef kürtajı bir aile planlaması ya da çocuk planlaması yöntemi olarak kullanıyorlar. Halbuki bugün Türkiye’de modern planlama yöntemlerine erişmek çok kolaylaştı. Sağlık Bakanlığı olarak 8 milyon kişiye yılda böyle bir hizmet vermişiz. Bu hizmeti talep ederse vatandaşımız, çok daha fazla vatandaşa verecek durumdayız. Birçok modern yönteme ulaşmak Türkiye’de çok kolay” diye konuştu.
Kürtajın Türkiye’de bir planlama yöntemi olmaktan mutlaka çıkarılması gerektiğini vurgulayan Bakan Recep Akdağ, “Bu hususta da annelere yazık oluyor. Bir taraftan da bir canlının hayatı sonlandırılıyor. İşin bilimsel tarafı böyle, bir de ahlaki tarafı var. Bütün dünyada bugün yaşam hakkı ve seçim hakkı diye bir kavram var. Evet, kürtaj bir kadının çocuğunu aldırma konusunda bir seçim hakkı olabilir. Ama öte taraftan bebeğin yaşam hakkına ne diyeceğiz? Biz AK Parti olarak ve ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanı olarak yaşam hakkından yana olan bir kişiyim. Başbakanımızın açık tavrı da budur. Bu doğrultuda bir rapor hazırlığı yapıyoruz. Başbakanımız bunu talimatlandırmıştı. Bunu Bakanlar Kurulu’na götüreceğiz. Bu rapor çerçevesinde tartışacağız. Gerekenleri yapacağız” ifadelerini kullandı.
Kürtajın kaç haftayla kısıtlanacağı gibi bir durumun henüz netlik kazanmadığını belirten Bakan Akdağ, “Bir rapor çalışması yapacağız. Daha sonra Bakanlar Kurulumuz bu rapor doğrultusunda konuyu değerlendireceğiz. Kararları o zaman vereceğiz” dedi.