Bakan Taner Yıldız, Soma'daki madende arama faaliyetlerinin devam ettiğini, 282 işçinin hayatını kaybettiğini, adli tıp işlemlerinin tamamlandığını, 196 işçinin de ailelerine tesliminin yapıldığın bildirdi.
Yıldız, hayatını kaybeden işçilerin önemli bir kısmının cenaze namazlarına müteakiben defnedildiğini belirtti.
Zamanın aleyhimize işlediğini tekrarlayan Taner Yıldız, "zaman geçtikçe istemediğimiz tablolarla karşılaşıyoruz. Amacımız kısa sürede daha fazla işçi kardeşimize ulaşmaktır" ifadelerini kullandı.
Madende 15 yaşında çocuğun çalıştığı iddialarını yalanlayan Taner Yıldız, Soma'yla Berkin Elvan arasında bağlantı kurulmaya çalışılmasını da yadırgadığını belirtti.
Bakan Yıldız, madende yangının devam ettiğini de sözlerine ekledi.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, dün gece 22.25 itibariyle yaptığı açıklamada 274 işçinin yaşamının yitirdiğini böylemişti. Bu sabah ise ölü sayısı 8 kişi daha yükselerek 282'ye çıktı. Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Aile Bakanı Ayşenur İslam son durum hakkında 24’e açıklamada bulunmuş. Yıldız, yaptığı açıklamada şu konuşmayı yapmıştı:
"Son derece sıra dışı, sıkıntılı bir durumla karşı karşıyayız. Şuana kadar geldiğimiz tablo bizim madencilik sektöründeki en ciddi kazamız haline geldi. Bundan da çok ciddi üzüntü duyuyorum. Bu işlerde zaman aleyhinize işler. Madencilikte böyle bir kazada zaman aleyhinize işler. Ve şuana kadar 274 işçi kardeşimizi kaybettik. Bu çok ciddi ve çok büyük bir sayı. Hala yer altında olan işçi kardeşlerimiz var. Bugün 196 işçimiz de ailelerine teslim edildi. Şimdi bu işin teknik yanları var, sosyal yanları var psikolojimiz etkileyen yanları var, istismar edilen yanları var. Biz istismarın her şeyine karşıyız. Hele hele bu kadar acı verenine hiç karşılaşmadım.
O kadar güzel insanımız var. Biz gidip onunla o acıyı paylaşmaya gayret ediyoruz. Bunun karşısında asıl bizler daha fazla çabalamak zorunda hissediyoruz kendimizi. Biz her şeyi şeffaf bir şekilde paylaşmaya gayret ediyoruz. Çünkü bu iş bunu gerektiriyor.
Biz buradan çıktıktan sonra, yani kurtarma ekipleri buradan çıktıktan sonra yerine denetleme ekipleri girecekler. Çünkü orada artık bir insan unsuru bulunmayacak. Tamamen mekanik bir duruma dönecek. Bu iz bırakan bir hadise. Bu izler takip edilecek. Bu iş veballi bir iştir. Yalnızca dünyadaki görevlerle alakalı değil. Lehte yada aleyhte, özel şirketin de lehinde ya da aleyhinde, kamunun lehinde ya da aleyhinde, çok açık söylüyorum eğer benim arkadaşlarımdan hata varsa ben onunla alakalı da soruşturmamı açarım. Benim yaptığım hatalarla alakalı da varsa kendimle alakalı aynı işlemi yapabilecek yüreğim var. O yüzden biz buradaki kurtarma faaliyetleri bittikten sonra hemen ertesi gün yapacağımız denetim faaliyetlerine başlayacağız ve ondan sonra kamuoyuyla paylaşacağız."
Taner Yıldız'ın 18:00 sıralarında şu şekilde açıklama yaptı:
Şuanda 274 iş kardeşimizin hayatını kaybettiğini söyleyebilirim. Arama faaliyetleri kesintisiz olarak devam ediyor. Şuana kadar yapılan toplam 274 işçi kardeşimizin bütün adli tıp işlemleri tamamlandı ve 160 iş kardeşlerimizin de ailelerine teslimi yapıldı. Önemli bir kısmının cenazeleri de defnedildi. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyoruz, yakınlarına da sabırlar temenni ediyoruz.
Hiç kimse istemez, ne işveren, ne özel sektör, ne kamu, ne de oradaki işçi kardeşlerimiz. Zaman geçtikçe istemediğimiz tablolarla daha fazla karşılaşıyoruz. Amacımız bu gece içerisinde belli bir işçi kardeşimize daha ulaşmaktır.
Dün geceden bu yana hem asli işimiz olan işçi kardeşlerimize ulaşmakla alakalı yürüttüğümüz gayretlerin, hem de bir kısım algı operasyonlarıyla uğraşmak zorunda kaldık. Ve ben arkadaşlarıma her zaman şunu söyledim; biz şuanda tek şeyle ilgileniyoruz; ne adli, ne idari süreci başlamış süreci olmasına rağmen, denetimle, kaldı ki saat 15:10’dan itibaren (dün itibariyle) adli ve idari süreç başlamıştır. Ama tek odaklandığımız ve hedefimize koyduğumuz tek konu vardı; işçi kardeşlerimize ulaşabilmek. Bu sırada kan arayanların anonslarıyla beraber, bütün vatandaşlarımızın hastanelere yığılmasına mı dersiniz, kaldı ki biz kan falan aramadık fakat algı operasyonlarıyla da uğraşıyoruz. Böyle bir işçi kardeşimiz burada çalışmıyor. 15 yaşındaki bir arkadaşımız çalışmıyor. Buna ne sendika müsaade eder, ne iş yeri müsaade eder, ne de kamu müsaade eder. Böyle bir şeyi kesinlikle ama kesinlikle hoş göremeyiz. Tekrar kayıtlara baktırdım; yüzlerce, binlerce kayıt arasında acaba böyle bir isim var mıdır diye. O isimde biri yok, bu yaşta biri var mıdır diye, o yaşta birisi de yok. Her şey üzerinden belki politika yapılabilir ama buradaki özellikle kurtarma çalışmalarıyla alakalı can pazarının olduğu bir yerde bu politika yapılmaz. Hem dün, hem de bugün BDP’nin, MHP’nin, CHP’nin milletvekilleri bizim burada bir disiplin içerisinde yürütmeye çalıştığımız bir nezakete aynı şekilde imtina gösterdiler. Kendilerine teşekkür ettim çünkü bu imtina isteyen, ciddiyet isteyen ve üzerinden politika yapmayı gerektirmeyecek kadar önemli bir işle iştigal ediyoruz. O yüzden böyle bir işçi kardeşimiz burada çalışmıyor.