Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bize, Bosna'nın duaları yeter. Bize Şam'ın duaları yeter. Bize Kahire'nin duaları yeter. Bize Bağdat'ın duaları yeter. Bize Myanmar'ın duaları yeter. Bize 76 milyonun içerisinde o başı yaşmaklı, gözü yaşlı ninelerin duaları yeter. Bu akşam buradan bir şey daha söylüyorum, 'bedduaya lanet, duaya davet' diyorum. Biz bedduayla değil, duayla emrolunduk. İnananlar birbirlerine karşı duayla emrolunmuşlardır, bedduayla değil" dedi.
Başbakan Erdoğan, Pakistan'dan dönüşünde, Ankara Esenboğa Havalimanı'nda kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara hitap etti.
Hafta sonu Karadeniz ziyaretinde binlerce kişiyle bir araya geldiğini anımsatarak konuşmasına başlayan Erdoğan, cumartesi günü Samsun'a bir çıkış yaptıklarını, Çarşamba'da Samsunluların kendisini karşıladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Onlarla kucaklaştık. Farklı bir muhabbetti. Oradan Ünye'ye geçtik. Ünye'de on binlerce kardeşim bizleri karşıladılar. Onlarla kucaklaştık, ardından Fatsa'ya geçtik. Orada da on binlerce kardeşim bizleri karşıladı, ardından Ordu'ya geçtik. Aynen Ordu'da on binlerce kardeşimiz bizleri karşıladı. Gerçekten muhabbet konulu bir gün. Ertesi gün Giresun'daydık ve Giresun'da gerçekten siyasette olduğum günden bugüne çok farklı muhteşem bir açılış törenini gerçekleştirdik."
Daha sonra, Trabzon'dan Pakistan'a gittiğini, önce Lahor ardından da İslamabad'daki programlarını gerçekleştirdiğini anlatan Erdoğan, "Tabii Pakistan'a gidip de Mevlana aşığı Muhammed İkbal'i ziyaret etmeden olur mu ve bakın Muhammed İkbal ne diyor, çok anlamlı, çok farklı, 'ben' diyor 'sana yol sormuyorum, arkadaş soruyorum. Yol arkadaşı yoksa yol neye yarar.' Evet, önce refik, sonra tarik. Önce yol arkadaşı sonra yol. Yol arkadaşınız olmadıktan sonra yolun ne anlamı var. İşte biz, bu yola böyle çıktık. Biz milletimize aşık olduk, milletimizi sevdik" ifadesini kullandı.
İstanbul merkezli, 17 Aralık'daki operasyonu da değerlendiren Erdoğan, "Hele hele şu 17 Aralık'ta hükümetimize karşı yapılan bu operasyonlarda, bilesiniz ki bunun perde arkası milli iradeyedir, milletedir. Ben, şimdi şöyle bir şey söylüyorum burada, bir tercih var. Nedir o, biliyor musunuz? Ya millet ya zillet. İnanıyorum ki 'millet diyenler' kazanacak. Zillete talip olanlar yine kaybedecek" dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerinin, "Dik dur eğilme bu millet seninle" sloganlarıyla kesilmesi üzerine de "Bundan hiç endişeniz olmasın. Dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Hiç endişe etmeyin" karşılığını verdi.
-"Başı yaşmaklı, gözü yaşlı ninelerin duaları yeter"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben size hep şunu söylüyorum. Bize Bosna'nın duaları yeter. Bize Şam'ın duaları yeter. Bize Kahire'nin duaları yeter. Bize Bağdat'ın duaları yeter. Bize Myanmar'ın duaları yeter. Bize 76 milyonun içerisinde o başı yaşmaklı, gözü yaşlı ninelerin duaları yeter. Bu akşam buradan bir şey daha söylüyorum, 'bedduaya lanet, duaya davet' diyorum. Biz bedduayla değil, duayla emrolunduk. İnananlar birbirlerine karşı duayla emrolunmuşlardır, bedduayla değil. Dolayısıyla biz bu yolda bugüne kadar hep millete efendi olmak için değil hizmetkar olmak için mücadele verdik."
-"Milletin kasasından, kesesinden alan varsa hesabını sorarız"
"İşte şu 11 yılda Türkiye'yi nereden nereye getirdiğimiz ortada" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Açık ve net söylüyorum, milletin, tüyü bitmemişin yetimin hakkını eğer milletin kasasından, kesesinden alan varsa bunun hesabını biz de sorarız, hukuk da sorar. Bunun hesabını anamuhalafetin genel müdürü soramaz. Önce o genel müdürlük yaptığın dönemlerin hesabını versin ve onun hesabını veremeyenler Rahşan affıyla dışarıda gezenler, bunun hezabanı soramaz."
-"Onlar tuzakları kurmaya devam etsinler"
"Onlar tuzakları kurmaya devam etsinler ama halkın ve hakkın tuzağından daha güçlü tuzak yoktur" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle dedi:
"Onun için sabırlı olacağız. Biz, bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Çalışmaya, daha çok çalışmaya, daha çok kenetlenmeye gayret edeceğiz ve benim sizden bir ricam var, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Öyleyse sizi bu anlamlı buluşmada, buraya gösterdiğiniz ilgi ve alakada şahsım, bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım adına kalbi duyularla selamlıyorum. Unutmayın, 30 Mart bir milattır. Onun için çok gayret. Geceniz mübarek olsun. Geleceğimiz hayırlı olsun. Birliğiniz daim olsun."
-Otobüsle ayrıldı-
Başbakan Erdoğan'a otobüsün üstünde eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ, Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de eşlik etti.
Başbakan Erdoğan, otobüsün üzerine çıktıktan sonra atılan sloganlar nedeniyle bir süre konuşamadı. Erdoğan'ın konuşması da sık sık, "Türkiye seninle gurur duyuyor", "Recep Tayyip Erdoğan", "Dik dur eğilme, dualar seninle" sloganlarıyla kesildi.
Konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan ile vatandaşları selamlayan Başbakan Erdoğan, daha sonra otobüsle Esenboğa Havalimanı'ndan ayrıldı.
Erdoğan'ın konuşmasını yaptığı alanda vatandaşların açtığı "ABD'den very bad dua, ümmetten sana hayır dua", "Bugün karanlık Taraf'ta gizlenenler Zaman'la birer birer tükenirler", "(İn) de inelim, (Gir) de girelim" yazılı pankartlar dikkati çekti.
Öte yandan, Başbakan Erdoğan, Keçiören'deki evine gelişinde kendini bekleyen grubu da selamladı.